Enkazdan sağ çıkanlar mı yoksa melek olup kanatlarını çırparak göğe yükselenler mi? Hangileri daha şanslı? [...]
1 Comments
“Evlatçım” demişti rahmetli babam, başım omzunda, ellerim avcundayken. “Evlatçım, çok acı çektin bu dünyada, yüzün [...]
2 Comments
Mühim olan tek şey kaçış planı yapmak gibi görünse de hem Mete hem de Alexa, [...]
Sadece etrafındaki titreşimleri algılamak bile yeterince yorucuydu Mete için ama beyninin bir köşesinde hep daha [...]
4 Comments
Terden sırılsıklam olmuş sakallarını, ıslanmış çorap misali kavradı ve iki eliyle sıktı. Kavuşmalarla ayrılıkların birbirine [...]
8 Comments
Gece yağan yağmur şehrin caddelerini ıslatmıştı. Bugün de canım hiç işe gitmek istemiyor, dedi Masal. [...]
Ceketinin düzgün görünüp görünmediğini kontrol eden Laetitia, kısa bir tereddüdün ardından Mete’nin odasına girmişti. Bu [...]
4 Temmuz 1993 Temmuzun ilk günleriydi, yazın o kavurucu ama bir o kadar güzel havası [...]
Koma benzeri uyuşukluk dönemi sırasında Alexa’nın telkinleri sayesinde, sadece gerektiği kadar uyumuştu Mete. Dışarıdan bakan [...]
Derin bir sessizlik çökmüştü şehre çığlıkların yerini kocaman bir hüzün almıştı. İnsanlar yavaş yavaş [...]